BBC tarafından aktarılan bilgiler, savaş, iç savaş, terör ve sabotaj gibi yüksek riskli senaryolara karşı bireylerin ve kurumların korunma refleksinin güçlendiğine işaret ediyor. Özellikle Ukrayna’daki sivil halk, bu tür sigortalara yönelerek olası zararlarını en aza indirmeye çalışıyor.
2024 yılında Ukrayna’nın farklı bölgelerinde savaş nedeniyle hasar gören bireylerin, savaş riski poliçeleri sayesinde binlerce dolarlık tazminat aldığı bilgisi kamuoyuyla paylaşıldı. Küçük prim bedelleriyle önemli teminatlar sağlanabilmesi, bu ürünlere olan ilgiyi hızla artırıyor.
Sigortacılık sektöründe bu alandaki büyüme aslında yeni değil. 2001 yılında ABD’deki 11 Eylül saldırılarının ardından savaş ve terör teminatlarına yönelik ilgi belirgin şekilde artmıştı. Ancak günümüzde bu ilgi, yeniden zirveye taşınmış durumda.
Global ölçekte yıllık savaş riski sigortası harcamalarının 1 milyar dolara yaklaştığı tahmin ediliyor. Fiyatlar ise poliçe türüne, teminat miktarına ve faaliyet gösterilen bölgedeki güvenlik riskine göre değişkenlik gösteriyor. Şirketler için bu poliçelerin maliyetleri, toplam teminatın %0,5 ila %2’si arasında olabiliyor.
Uzmanlar, savaş riski sigortalarının kapsamının genellikle yedi temel kategoriye ayrıldığını belirtiyor: Sabotaj, terörizm, isyan, iç savaş, sivil kargaşa, askeri darbe ve devletler arası savaş. Olayların hangi kategoriye girdiğini belirlemek ise çoğu zaman oldukça karmaşık bir süreç.
Bu alandaki poliçeler, sigorta sektörünün kalbi sayılan Londra merkezli Lloyd’s of London gibi köklü piyasalar üzerinden yaygınlaşıyor. Reasürans mekanizmalarıyla desteklenen bu poliçeler, sigorta şirketlerinin büyük kayıplara karşı daha dengeli bir risk yönetimi yapmasına olanak tanıyor.
