ChatGPT ve Grok gibi genel amaçlı YZ modellerinin yanı sıra, terapi için özel olarak tasarlanmış Woebot (Psikolog Dr. Alison Darcy tarafından kuruldu) ve Therabot (ABD’deki Dartmouth Üniversitesinde geliştirildi) gibi YZ botlarının sayısı da artıyor.

Henüz hiçbiri resmî olarak terapi hizmeti sunacak onaylara sahip değil ama bu hizmetlere talep olduğu çok açık. Kullanıcıların kendi YZ karakterlerini yaratıp başkalarıyla paylaştığı Character.ai platformunda en popüler botun adının “Psychologist” (Psikolog) olması tesadüf değil. Yeni Zelandalı bir psikoloji öğrencisinin oluşturduğu bu bot, 100 milyondan fazla etkileşim almış.

“Botlar bazı şefkat unsurlarını sadece taklit edebilir.” HER AN YANINIZDA

YZ terapistlerin cazibesi ortada. Ne zaman ihtiyacınız olsa cebinizdeler, gerçek terapistlerden çok daha ucuzlar ve utandığınız şeyleri bile onlara rahatça anlatabiliyorsunuz. YZ terapistlerin geliştiricilerine bakılırsa geleneksel ruh sağlığı hizmetlerinin talebe yetişemediği bir dönemde bu tür araçlar tam da ihtiyacımız olan şey. Meta CEO’su Mark Zuckerberg de bu görüşe katılıyor. Nisan ayında konuk olduğu Stratechery podcast’inde herkesin terapiste ihtiyacı olduğunu ve bu rolü YZ’nin üstlenebileceğini söyledi.

Peki, Zuckerberg haklı mı? Bazı ciddi olayları görmezden geldiği kesin. Örneğin 2024’te intihar eden 14 yaşındaki bir çocuğun ailesi, bu trajediyi çocuğun Character. ai platformundaki bir botla kurduğu ilişkiye bağladı. Çocuk intihar etmeyi düşündüğünü söyleyince bot krizi fark etmek yerine onu âdeta yüreklendirmişti.

Ondan önce Woebot ve Wysa adlı sohbet botları ise çocuk olduğunu söyleyen ve istismara uğradığını anlatan test kullanıcılarına uygun yanıtlar verememesiyle gündeme gelmişti.

Bunlar ciddi ve üzücü örnekler olsa da daha iyi programlama ve güvenlik protokolleriyle çözülmeleri mümkün görünüyor. Ancak bu sorunlar çözülse bile psikologlar ve tıp etiği uzmanları, YZ botlarının asla gerçek bir terapistin yerini alamayacağını düşünüyor. Mayıs ayında yayımladıkları açıklamada İngiliz Psikoloji Derneği şöyle dedi: “Yapay zekâ gerçek insan empatisini taklit edemez ve anlamlı etkileşimler yerine bağlantı illüzyonu yaratma riski taşır.”

Araştırmalara göre terapilerin işe yaraması için gereken bazı temel unsurlar var. Bunlardan biri de “terapötik ittifak”. Bu, terapist ile danışan arasında zamanla gelişen bir güven ve karşılıklı anlayış biçimi. Uzmanlara göre YZ botlarının hiçbir zaman tam anlamıyla sahip olamayacağı şey işte bu.

Zoha Khawaja, Kanada’daki Simon Fraser Üniversitesinde YZ etiği araştırmacısı ve 2023’te yayımlanan “Robot terapistiniz aslında terapistin değil: YZ destekli ruh sağlığı sohbet botlarının rolünü anlamak” başlıklı makalenin eş yazarı. Khawaja YZ botlarının size gerçek bir terapötik ittifak sunamayacağını; hatta empati ve anlayış sergiliyor gibi görünseler bile öyle olmadığını söylüyor. “Terapistler hastalarının ihtiyaçlarını anlamanın ötesine geçer. Onların acılarını hafifletmeye, bağımsızlıklarını yeniden kazanmalarına ve hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmaya motivedirler. YZ sohbet botları bunu yapamaz.” diyor. “Botlar, empati gibi bazı şefkat unsurlarını sadece taklit edebilir.”

Khawaja’ya göre YZ terapistleri kullanmanın en büyük risklerinden biri, onlara gereğinden fazla güvenip abartılı beklentiler içine girmek ve bunun sonucunda onları yanlış kullanmak. Örnek olarak yeme bozuklukları konusunda “eğitilmiş” terapi sohbet botu Tessa’yı veriyor. Tessa, ABD’deki Ulusal Yeme Bozuklukları Derneği (NEDA) tarafından finanse edilerek uzmanlarca tasarlanıp klinik testleri yapılmıştı.

“Tessa’nın amacı, hastaların tedaviyle ilgili kaynaklara erişmesini kolaylaştıran önleyici bir araç olmaktı. Asla terapistlerin yerini alması amaçlanmamıştı” diyor Khawaja. “Ancak NEDA, destek hattındaki insan gönüllüleri ve çalışanları tamamen kaldırarak destek hattını bu bota bağladı. Bot düzenli takip edilmediği için yalnızca bir ay içinde hastalara zarar verici ve uygunsuz diyet önerileri sunmaya başladı.”

TEST VE EĞİTİM

Bu gibi önemli kaygılara rağmen YZ terapistler üzerine yapılan son araştırmalar umut verici. Bu yılın başlarında Dartmouth Üniversitesinden araştırmacılar, depresyon, anksiyete veya yeme bozukluğu yaşayan 100’den fazla hasta üzerinde yaptıkları denemenin sonuçlarını yayımladı. Hastalar dört hafta boyunca Therabot kullandı, karşılaştırma grubu ise YZ terapisti kullanabilmek için sekiz haftalık bir bekleme listesine alındı. Dört ve sekiz haftanın ardından YZ terapisti kullanan grupta kontrol grubuna kıyasla belirgin iyileşmeler görüldü. Üstelik iyileşmeler, gerçek bir terapistle yüz yüze terapiden elde edilen sonuçlarla neredeyse aynı düzeydeydi (depresyonda %50, anksiyetede %30, yeme bozukluklarında %19 azalma). Belki de en dikkat çekici bulgu, bazı psikologların dile getirdiği endişelere rağmen Therabot kullanan katılımcıların “terapötik ittifak” a verdikleri puanların insan terapistlere verilenler kadar yüksek olmasıydı.

Yeniden değerleme oranı açıklandı: Pasaport, ehliyet ve IMEI kayıt ücretleri ne kadar oldu?
Yeniden değerleme oranı açıklandı: Pasaport, ehliyet ve IMEI kayıt ücretleri ne kadar oldu?
İçeriği Görüntüle

Çalışmanın baş yazarı Dr. Michael Heinz, “Bazı kişiler için terapistlerinin insan olduğunu bilmek -yani mutluluğu, acıyı ve diğer duyguları bizzat yaşamış biri olduğunu bilmek- terapinin çok önemli bir parçası olabilir” diyor. Ama ona göre bu yeni çalışma, “geleneksel terapinin karakteristik özelliği olan ‘doğrudan insan etkileşimi’ olmadan da anlamlı bir ruh sağlığı desteği sağlanabileceğine dair güçlü kanıtlar sunuyor”.

Heinz’e göre mesele, modellerin nasıl eğitildiği ve güvenlik testlerinin ne kadar titizlikle yapıldığıyla ilgili. “Ancak bir uyarı yapmadan geçmiyor: Genel amaçlı (yani terapist olacak şekilde özellikle eğitilmemiş) YZ modelleri iyi niyetli ama zararlı olabilecek tavsiyeler verebilir. Örneğin genel amaçlı bir sohbet botu size kaygınızı tetikleyen durumlardan kaçınmanızı önerebilir. Oysa kanıtlar bunlardan kaçınmanın ruhsal sorunları daha da derinleştirdiğini gösteriyor.

“The Friendly Mind” adlı dijital bültenin yazarı Klinik Psikolog Dr. Nick Wignall’un deneyimleri de bununla örtüşüyor. Wignall, en gelişmiş modellerin bile genelde aşırı destekleyici ve sempatik olduğunu söylüyor. “Oysa iyi bir terapistin temel işlevlerinden biri, destekleyici ve empatik olmanın yanı sıra sizi doğru zamanda, doğru şekilde ve doğru konularda zorlamakta son derece yetenekli olmasıdır” diye açıklıyor. Wignall, YZ terapistlerin bunu yapamayacağını düşünmüyor ama bunu yapabilmeleri büyük ölçüde sizin onlarla nasıl etkileşime geçtiğinize bağlı.

Eğer YZ’yi terapötik destek aracı olarak kullanıyorsanız Wignall’un tavsiyesi, verdiğiniz komutları dikkatle düşünmeniz. “Herkesin kendine uygun dengeyi yakalamak için deneme-yanılma yapması gerekebilir ama kişisel gelişimle ilgili YZ’ye soru sorarken benim kullandığım iyi bir ‘prompt’ örneği şöyle: Sen iyi bir dinleyicisin, oldukça empatik ve hassassın ama şu anda desteğe değil gelişime ihtiyacım var. Sınırlarımı zorlamak, farklı bakış açılarını değerlendirmek ve farkında olmadığım kör noktalar ya da zayıflıklarım konusunda bilgilendirilmek istiyorum. Bu doğrultuda sorularım şunlar: …”

Sonuç olarak YZ'den terapi yardımı alabilmek için ona doğru şekilde yaklaşıp doğru soruları sormak şart. Aksi takdirde istenmeyen durumlar ortaya çıkabiliyor.