Maher Holding Sigorta Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yaşar, depreme karşı alınacak önlemlerin ve kentsel dönüşümün etkin bir şekilde hayata geçirilebilmesi için, mevcut vergi ve harç yüklerinin de gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Yaşar, “Bankaların teminat mektuplarında vergi ve harç istisnası uygulanırken, sigorta işlemlerinde bu maliyet yükü müteahhitlere yansımakta ve projelerin yalnızca yüzde 6’lık bir teminat altında kalmasına neden olmaktadır. Projelerin yüzde 100’ünün sigortalanması, bina tamamlama sigortası ile sağlanmalı; böylece tüm riskler kapsam altına alınarak, hak sahiplerinin, konut alıcılarının, finansman sağlayanların ve müteahhitlerin hakları güvence altına alınmalıdır” dedi.
Deprem ülkesi Türkiye’de kentsel dönüşümün büyük bir önem taşıdığını belirten Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, sigorta sektörünün geleceği daha güvenli inşa etmek için kilit bir rol üstlendiğini açıkladı. “6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye, yüzyılın en büyük felaketlerinden biriyle sarsıldı. Kahramanmaraş ve Hatay başta olmak üzere on bir ilimizde derin yaralar açan bu depremler, sadece binlerce can kaybına ve büyük yıkıma neden olmakla kalmadı, aynı zamanda kentsel dönüşümün ve dayanıklı yapılaşmanın ne kadar hayati olduğunu da acı bir şekilde hatırlattı” diyen Yaşar, kentsel dönüşümün kentsel dönüşümün sadece bir inşaat faaliyeti değil, toplumsal bir dönüşüm olduğunun altını çizdi. Yaşar, “Sigorta sektörü olarak, bu dönüşümde kritik bir görev üstlenmekteyiz. Riskleri doğru analiz edip, uygun sigorta çözümleri sunarak insanların güvenli ve sürdürülebilir yaşam alanlarına kavuşmalarını destekliyoruz. Bina tamamlama sigortası gibi yenilikçi ürünlerle inşaat sürecinde karşılaşılabilecek öngörülemeyen tüm riskleri teminat altına alarak projelerin eksiksiz ve zamanında tamamlanmasını sağlıyor, depreme dayanıklı yapıların hayata geçmesine katkıda bulunuyoruz” dedi.
Mevcut vergi ve harç yüklerinin de gözden geçirilmesi gerekiyor
Depremlerin, yerleşim yerlerinin güvenliğini, yapı standartlarını ve şehirleşme politikalarını yeniden gözden geçirme gerekliliğini net bir şekilde ortaya koyduğunu kaydeden Yaşar, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Dayanıklı kentler inşa etmek, sadece mevcut binaların güçlendirilmesiyle sınırlı kalmamalı; aynı zamanda toplumsal dayanıklılığı artıracak sosyal politikalarla desteklenmelidir. Kentsel dönüşüm şehirlerin yeniden tasarlanması, insan hayatını merkeze alan, sürdürülebilir ve güvenli yaşam alanları oluşturulması sürecinde temel bir rol oynamaktadır. Sigorta sektörü olarak, bu dönüşümde kritik bir görev üstlenmekteyiz. Riskleri doğru analiz edip, uygun sigorta çözümleri sunarak insanların güvenli ve sürdürülebilir yaşam alanlarına kavuşmalarını destekliyoruz. Bina tamamlama sigortası gibi yenilikçi ürünlerle inşaat sürecinde karşılaşılabilecek öngörülemeyen tüm riskleri teminat altına alarak projelerin eksiksiz ve zamanında tamamlanmasını sağlıyor, depreme dayanıklı yapıların hayata geçmesine katkıda bulunuyoruz. Bununla birlikte, depreme karşı alınacak önlemlerin ve kentsel dönüşümün etkin bir şekilde hayata geçirilebilmesi için, mevcut vergi ve harç yüklerinin de gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bankaların teminat mektuplarında vergi ve harç istisnası uygulanırken, sigorta işlemlerinde bu maliyet yükü müteahhitlere yansımakta ve projelerin yalnızca yüzde 6’lık bir teminat altında kalmasına neden olmaktadır. Projelerin yüzde 100’ünün sigortalanması, bina tamamlama sigortası ile sağlanmalı; böylece tüm riskler kapsam altına alınarak, hak sahiplerinin, konut alıcılarının, finansman sağlayanların ve müteahhitlerin hakları güvence altına alınmalıdır. Vergide adalet sağlanması, kentsel dönüşümü daha cazip hale getirecek ve güvenli yapılaşmayı destekleyecek en önemli adımlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.”