Türkiye’de deprem gerçeği, hafta sonu Balıkesir Sındırgı merkezli gerçekleşen 6.1 şiddetindeki sarsıntı ile bir kez daha kendisini hatırlattı. Bir kişinin hayatını kaybettiği ve 30 civarında kişinin yaralandığı depremde pek çok ev ve iş yeri, hayvan barınağı zarar gördü. 6 Şubat felaketi göz önünde bulundurulduğunda, bu depremdeki can ve mal kayıplarının sınırlı kalması teselli olurken, sigortanın önemi bir kez daha gözler önüne serildi.
Deprem sonrasında bölge özelinde ve ülke genelinde sigortalılık oranlarıyla ilgili bilgi veren ve deprem sigortalarının önemini hatırlatan açıklamalarda bulunan Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Özgür Obalı, sigortanın kötü günde imdada yetiştiğini vurgulayarak, “Maalesef deprem konusu depremden depreme hatırlanıyor, sonrasında rehavete kapılıyoruz. Bu anlayışı değiştirmemiz şart” dedi.
Obalı, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğuna dikkat çekerek, “Her deprem sonrası farkındalık bir anda tavan yapıyor, ancak birkaç ay içinde eski sürece geri dönülüyor” ifadelerini kullandı.
Deprem teminatı olmayan araç ve konut kalmasın Deprem sigortalılık oranları ve konut sigortalarının önemi hakkında önemli açıklamalarda bulunan Obalı, Türkiye genelinde zorunlu deprem sigortalılık oranının yüzde 57 seviyesinde olduğunu, Balıkesir ve çevresinde ise bu oranın yüzde 64 ile ülke ortalamasının üzerinde bulunduğunu söyledi. Depremin merkezi Sındırgı’da 992 deprem teminatlı poliçe bulunduğunu açıklayan Obalı, bunların 793’ünün konut, 147’sinin ticari, 52’sinin sanayi sigortası olduğunu belirtti. Balıkesir genelinde ise 73 bin konut sigortası olmak üzere toplamda 82 bini aşkın deprem teminatlı poliçe bulunduğunu aktardı.
Zorunlu deprem sigortasının yanı sıra deprem teminatı içeren konut sigortalarının da mutlaka yaptırılması gerektiğine işaret eden Obalı, bu sigortaların özellikle orta ve hafif hasarlı binalarda, yeniden inşa ve eşya hasarlarının karşılanması açısından hayati önem taşıdığını kaydetti.
Türkiye genelinde ihtiyari konut sigortası oranının yüzde 25, Balıkesir ve çevresinde ise yüzde 20 seviyesinde olduğunu belirten Obalı, “Bu oranların artırılması için sektör olarak 6 Şubat depremlerinden sonra çalışma başlattık. Deprem teminatı olmayan ne araç ne konut kalmasın istiyoruz” dedi.
Primler cüzi, koruma büyük
Deprem teminatı içeren poliçelerin primlerinin düşük olduğuna dikkat çeken Obalı, “Primleri düşürmek için bazı teminatlardan feragat ediliyor. Ancak deprem ülkesinde yaşıyoruz; istisnasız tüm konut, araç ve mal sigortalarının deprem teminatını kapsaması gerekiyor” şeklinde konuştu. Pandemi sonrası mal değerlerinin ciddi şekilde arttığını hatırlatan Obalı, küçük primlerle sağlanabilecek büyük korumaların toplumsal farkındalıkla yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.
Balıkesir’de 10 evden 4’ünün deprem sigortası yok
Türkiye Sigorta Birliği (TSB), Balıkesir’de bulunan 377 bin konutun, 240 bin 752’sinde DASK poliçesinin bulunduğunu, DASK sigortalılık oranının ise yüzde 63,9 olduğunu bildirdi. TSB’nin Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen depremin ardından sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, “İstanbul, Bursa, İzmir başta olmak üzere birçok ilimizde hissedilen sarsıntı, ülkemizin deprem gerçeğini acı bir şekilde bir kez daha hatırlattı.” ifadesine yer verildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: “TSB olarak, DASK ve SBM verilerinden yaptığımız analize göre, Balıkesir’de toplam 377 bin konut bulunuyor. Bu konutların 240 bin 752’si DASK poliçesine sahip. DASK sigortalılık oranı yüzde 63,9. Deprem teminatının olduğu yangın sigortası oranı ise oldukça düşük. 73 bin 317 konut yangın poliçesine sahip, sigortalılık oranı yüzde 19,4. Ticari poliçe sayısı 7 bin 522, sınai poliçe sayısı 1642. Sındırgı’da ise toplam 992 yangın poliçesi var, 793’ü konut, 147’si ticari, 52’si sınai. Bu tablo bize net olarak şunu söylüyor: Risk yüksek, sigortalılık bilinci artmalı. Unutmayalım, sigorta bir tercih değil, yaşamın sigortasıdır.”